Iki seyyah bir sehirden digerine gidiyormus. Derken yollarinin ustune taskin bir dere cikmis. Tam suyu gececekler, az otede korkudan tir tir titreyen yapayalniz ve gencecik bir kadin gormusler. Adamlardan biri hemen kadinin yardimina kosmus. Onu sirtina almis, suyu oylece asmis. Sonra kadini derenin ote yakasinda yere birakip iyi gunler dilemis. Boylece yollarina devam etmisler.
Ancak yolun kalan kisminda oteki seyyahin agzini bicak acmamis. Suratindan dusen bin parca. Somurttukca somurtuyor. Birkac saat boyle surat astiktan sonra suskunlugunu bozup soyle demis: “Ne demeye o kadina yardim ettin? Bir de ustelik ona dokundun. Seni ayartabilirdi! Bastan cikarabilirdi! Erkekle kadin boyle temas etsin, olacak is mi! Ayip yahu! Olmaz, bize yakismaz!”
Kadini sirtinda tasiyan seyyah sabirla gulumsemis: “Iyi de dostum, ben o genc kadini derenin karsisina gecirip orada biraktim; sen ne demeye hala tasirsin?”

No comments:

Post a Comment